Yazı yazmadaki tarifsiz hevesimle 2008 yılında başladığım bloggerlık hayatıma kaldığım yerden devam etme güdüsüyle yeniden düştük bu yollara.

Yazdım, çizdim, çektim, oynadım... daha nicesine imza attım ayrı kalınan süreçte. Bir an olsun bıkmadım, bir an olsun yılmadım. Hep "olacak" dedim, "belki doğru zaman değil" dedim, "bi dur" dedim. Dedim de dedim. Ama ne bitmedi biliyor musunuz? "Dediklerim, söylediklerim" onlar hiç bitmedi. Sayfalar dolusu notlar aldım, yeni yeni "to do list"ler oluşturdum, dünyayı yoktan var etmedim ama her seferinde kendimi yeniden doğurdum ve dinmek bilmeyen öğrenme güdüme yenilerini ekledim. Hep mi iyiydi? Şaka mı! Hep iyi nasıl olabilir bilen varsa beri gelsin. Öğrenme içinde "yenilme, yenilmeyi öğrenme, pes etme" de var. Bunları öğrenmek de benim ruhum için nasıl olağanüstü bir detay hiç bilemezsiniz.

Bir youtube kanalı (Bir Demet İnceleme) açtım nihayet. Ve onu bitip tükenmek bilmez yok zamanımda var etmeye çalışıyorum. Çok mu başarılı? Bence değil. Ama doğru emek verildiğinde neden olmasın. Bu da bir iç dökme olsun.

Akademik ilerlemelerim var ama bir kadrom yok! Orası ayrı bir konu.

2008'de belki de efsane işler yapabilecekken devam etmediğime bin pişman olduğum blog yine kuzu kuzu geldim sana. Seninle yarım kalan işlerimi yapmak isterim, var mısın Galyalı!

Buralar dutluktu şimdi ise adeta bir uzay boşluğu. Olsundu ne farkeder ki!

Hadi bakalım detaylı incelemelerimle yeniden döndüm sahalara, bağrı yanık dostlar ile biz bize!



Yorumlar

Popüler Yayınlar