8 Mart Kadınlar Günü Kutlu Olsun!


Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak her yıl 8 Mart'ta hatırlarımıza kadınları getiren ve kapitalizme kurban ettiğimiz bu gün Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün kabul edilmektedir. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılan bir gün olarak tanımlanmaktadır.

Peki günümüzde “indirimler, kampanyalar, fırsatlar” gününe dönen “Kadınlar Günü” nereden çıktı sırasıyla taa o günlerden günümüze kadarki serüvenine bakalım:
Aslında günümüzde evrimleştiği halinden bambaşka temellere ve hüzünlü temellere dayanmakta. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi kadın daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve ardından çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucu 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tarihi 1900’lü yılların başında ABD’deki kadın hakları hareketine de dayanmaktadır. Dünya veya Uluslararası Kadınlar Günü tabirini ilk kez, ABD’de Amerikan Sosyalist Partisi, 28 Şubat 1909 düzenlediği etkinlik için Theresa Malkiel’in önerisi ile kullanmıştır.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Ama bitmiyordu…

1910 yılında düzenlenen Sosyalist Kadın Konferansı’nda Alman sosyalist Luise Zietz, Amerikalı sosyalistlerden esinle yıllık bir Kadınlar Günü düzenlenmesi için teklif getirmiştir. Teklifi 17 ülkeden 100 delegenin desteğini almış ama konferansta belli bir tarih belirlenmemişti. Bu sebeple resmiyete de henüz ulaşılamadı.

Ertesi sene 19 Mart 1911’de Dünya Kadınlar Günü ilk kez gerçekleştirilmiş ve Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de milyonlarca kadın, oy verme, eşit çalışma şartları ve daha pek çok
hak ile cinsiyetçiliğe karşı 300 gösteri yürüyüşü gerçekleştirmiştir.
1913 yılında Rus kadınlar ülkelerindeki ilk Uluslararası Kadınlar Günü’nü Şubat ayının son Cumartesi günü kutladı.

1914 yılında Dünya Kadınlar Günü Almanya’da 8 Mart tarihinde kutlandı. Almanya’da 1914’ün 8 Mart’ında kutlanan Dünya Kadınlar Günü oy verme hakkına adanmıştı. Alman kadınlar bu hakkı 1918 yılında elde ettiler.

8 Mart 1917 yılında Rusya İmparatorluğu’nda kadın tekstil işçileri Petrograd şehrini kuşatan gösteriler gerçekleştirdi. Bu gösteriler Şubat devriminin başlangıcı oldu ve devamındaki Ekim devrimi ile birlikte Rus Devrimi gerçekleşti. Yani kadınların eylemleri yeri yerinden oynattı.

Kadınlar günü için ilk zamanlar belli bir tarih belirlenmemesine, yani herkes kendi baharında kadınlar gününü kutluyor olmasına karşın en sonunda 8 Mart olarak kesinleşmiş hali 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) belirlendi. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kararlaştırıldı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda ABD’de de anılmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını nihayet kabul etti. BM’nin sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmadı.

BM, 1975 yılında Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamaya başlamış ve 8 Mart’ı kadın hakları ve dünya barışı için Birleşmiş Milletler günü olarak kabul etti.

Birleşmiş Milletler 1996’dan bu yana her yıl Dünya Kadınlar Günü için bir tema belirlemekte. Bu temaların başlıkları şu şekilde:
1996 = Geçmişin Kutlanması, Geleceğin Planlanması
1997 = Kadınlar ve Barış Masası
1998 = Kadın ve İnsan Hakları
1999 = Kadınlara Şiddetin Son Bulduğu Bir Dünya
2000 = Barış için Kadınlar
2001 = Kadınlar ve Barış: Çatışmaların Çözülmesinde Kadınların Rolü
2002 = Günümüzde Afgan Kadınları: Şartlar ve Fırsatlar
2003 = Cinsiyet Eşitliği ve Milenyum için Gelişim Hedefleri
2004 = Kadınlar ve HIV/AIDS
2005 = 2005 ötesinde Cinsiyet Eşitliği: Daha Güvenli bir Geleceğin İnşası
2006 = Kara Mekanizmasındaki Kadınlar
2007 = Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Cezasız Kalmaması
2008 = Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yatırım
2009 = Kadınlara ve Kız Çocuklarına Şiddete Karşı Kadınlar ve Erkekler El Ele
2010 = Eşit Haklar, Eşit Fırsatlar: Herkes için İlerleyiş
2011 = Eğitim, Bilim ve Teknolojiye Eşit Erişim: Kadınlar için Üst Düzey İşlere Giden Yol
2012 = Kırsaldaki Kadınların Güçlenmesi Yoksulluğa ve Açlığa Son Verilmesi
2013 = Bir Yemin Bir Yemindir: Kadınlara Karşı Şiddete Son Vermek için Hareket Geçmenin Zamanı
2014 = Kadınlar için Eşitlik, Herkes için İlerlemedir
2015 = Gözünün Önüne Getirin: Kadınların Güçlenmesi, İnsanlığın Güçlenmesi
2016 = 2030’da 50’ye 50 Bir Gezegen: cinsiyet Eşitliği için Harekete Geçin
2017 = İş Dünyasını Değiştimek için Kadınlar: 2030’da 50’ye 50 Bir Gezegen
2018 = Zaman Şimdi: Kırsal ve Kent Aktivistleri Kadınların Hayatlarını Dönüştürüyor
2019 = Değişim için Eşit Düşün, Akıllıca Yap, Yaratıcı Ol.

Her şey iyi güzel! Kadınlar tüm mücadeleleri veriyorlar, var olmaya çalışıyor, “ben de varım” diyebilmek için kimi zaman canlarından oluyorlar.

Geçen süre içinde ne değişti. Olumlu yönde değişmeler yok değil. Sosyal hayatta daha fazla kadın var, ekonomik anlamda her alanda yer alabiliyorlar, okuma yazma oranları git gide artıyor. Üstelik yüksek öğretim de bile artış var… Say say bitmez değil mi?

Peki neden, sadece Türkiye’de bile 2018 yılında 440 kadın erkek şiddetine maruz kalarak öldürüldü! Ve işin daha da acıklı boyutu katledilen kadınların büyük çoğunluğu yakınlarının kurbanı oldu. 2015'te 303, 2016'da 328, 2017'de 409 kadın cinayete kurban giderken, 2018 yılında 440 kadın öldürüldü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre ülkemizde 2018 yılında ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadın öldürüldü, 317 kadınsa cinsel şiddete maruz kaldı. Kadın cinayetlerinin yüzde 85’ini kocalar, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililer işledi.
2018’de baraj, göl kenarı, yol kenarı gibi yerlerde ölü bulunan kadınların haberleri yaygınlaştı. Bu sene öldürülen kadınların yaklaşık öldürülen 440 kadının 131’i şüpheli olarak kayıtlara geçti ve failleri bulunamadı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar