And The Oscar Goes To...


Bir yıl daha geçti, adaylıklar açıklandı, acısıyla tatlısıyla filmler izlendi, notlar alındı, tahminler açıklandı, bir takım sansasyonlar peyda oldu… Ve nihayet 86. Oscar ödül töreni geldi çattı.
            Tamamen popülaritesinin kurbanı olduğumuz bu ödül töreni bizleri birbirinden farklı prodüksiyonlu işleri izlememize, teknolojinin film sektörü üzerindeki hakimiyetini görmemizi sağlamamıza, “vay anasını daha dün ses yoktu, bugün adam uzayı kendi yaratmış” diye hayretlere gark etmemize vesile olmakta. Bana göre Oscar’lar film yarışmalarının “Kurtlar sofrası”, en acımasızı ve sağ gösterip sağdan çakacak kadar da tutarlısı.
Amerika’nın kendi kalıpları içerisinde süre gelmiş sisteminin bir bakıma ayakta kalan neferidir Oscar Ödül töreni, bu sebeple her ne kadar adaylarımız ödül alamasa da fazlaca üzülmemek, hayata küsmemek, yemeden içmeden kesilmemek lazım. Nitekim nice Koçyiğit bu uğurda heba oldu da dostlar bizi hatırlasın diyip terk-i diyar eyledi (Saygı ve sevgiyler Hitchcock ve Kubrick’e).
Lafı fazla dolandırmadan, herkesin yaptığı üzere bende kendi loto mu oluşturup gerekçeli sebeplerimle varolayım bu yolda.

Not: Liste alfabetik ilerler. Tahminler kırmızı renkle belirtilmiştir.

En İyi Film
“12 Years a Slave”
“American Hustle”
“Captain Phillips”
“Dallas Buyers Club”
“Gravity”
“Her”
“Nebraska”
“Philomena”
“The Wolf of Wall Street”
 
12Years s Slave: Kesinlikle “Yardımcı Oyuncular”ın ışığında ilerleyen bir film. Chiwetel Ejiofor, tatmin etmeyen bir oyunculukla izleyenlerin karşına çıkmış. Yönetmen Steve McQueen’in ise filmleri içerisindeki en zayıf halka. Hunger ve Shame’de ki tadı bulamasam da Akademi “Kölelik” konusunun işlenmesinden hoşnut olacak ki 9 dalda adaylık ile taçlandırdı. Yardımcı Kadın ve Erkek kategorilerinin su götürmez en ciddi ve en önemli adayı olmasına rağmen diğer kategorilerde zayıf kalıyor. Yine de “En İyi Film” ödülünü kucaklamaya en yakın film.

American Hustle:  Amerika’nın kalpazanlarını konu olan klasikleşmiş senaryosuyla arz-endam eden film, yönetmen David O. Russell’ı Silver Linings Playbook filminden öteye götürmemiş. Filmin ritmi konusunda iki filmi de başa baş görülebilir. Fakat bu filmde Christian Bale faktörü filme ayrı bir hava katarak ciddi bir duruş sergiletmiş. Her filminde şekilsel değişimini hayretler içerisinde ve oyunculuğunu da severek izlediğim Bale, “En İyi Erkek Oyuncu” kategorisinde olmasına rağmen güçlü rakiplerle karşı karşıya. Kendi kategorisinde ilk 3’te yer almasının avantajıyla da her an bir sürpriz yapmasını da beklemiyor değilim. Bari bu sefer ödülü alacaksa karısının ismini ezberleyip çıksın.
Filmin bir diğer iddialı olduğu kategori ise Jennifer Lawrence ile “Yardımcı Kadın Oyuncu”. Lawrence bu ödüle çok yakın gibi dursa da Oscar iki yıl üst üste ödül verir mi işte orası muğlak.
Bana göre aldığı 10 adaylıkla yılın abartılmış filmleri arasında olduğunu da kanıtlamamış bulunmakta. Ayrıca “En İyi Kurgu” kategorisinde bayrağı önde tutan olduğunu da eklemek isterim.

Captain Phillips: Kutsal Amerika hicvi altında aslında kimin korsan olduğunu sorgulamama sebep olmuş filmdir. “Korsanların zoru gemiyle ama Amerika’nın zoru tüm dünya ile” dedirtmiş bir film bana göre. Diğer pek çok filmde olanın aksine dijitallikten uzak, gerçekçi çekim teknikleriyle Oscar’ın zayıf halkası olarak karşımıza çıkıyor.

Dallas Buyers Club: Yönetmenlik dalında es geçilmiş bir film. Gerçek anlamda dert edindik mi bunu? Hayır. Zaten filmi öne çıkaran oyunculuk ve yönetimden çok konusu. Film her ne kadar günümüzde geçmese de günümüzde de yaşanan ilaç firmalarının acımasızca yarattığı sorunu işlemekte. İnsanların sağlığını önemser görünüp aslında dertlerinin pek de öyle olmadığını, hatta insanları kobay olarak kullandıklarına değinmekte. Bu anlamda film boyunca dikkati çeken isimler Matthew McConaughey ve Jared Leto. McConaughey, Oscar’ın sürprizi olacak ama Jared Leto Oscar’a gelene kadar ki süreçte aldığı ödüller ile ne kadar yakın bir isim olduğunu göstermiş bulunmakta. Senaryo dalında Her’ü ne kadar favori olarak da görsem Dallas Buyer Club, işlediği konu sebebiyle bu ödülün de sıkı takipçisi.

Gravity: Yarattığı dünyanın tanrısı olarak yönetmen Alfonso Cuaron bu sene her hangi bir sürpriz yaşanmaz ise 86. Oscar ödül törenini fethedecek isim olarak görebiliriz. Her ne kadar son sahnesini beğenmesem de “hava, su, toprak” üçlemesini beyinlerimize kazımış bulunmakta. Film boyunca gerilim o kadar esir alan bir halde karşımıza çıkıyor ki bu sebeple filmin ritmi bitene kadar daimi bir şekilde korunuyor. “En İyi Film” kategorisinde “12 Years a Slave” ile başa baş gider iken (ki 12 Years a Slave tamamen Amerikan mantalitesinden kaynaklı) “En İyi Yönetmen” kategorisinde tek isim olarak görebiliriz. Ki bu kategori en heyecanlılardan biri çünkü “amuda kalksa onu da izlerim” diyeceğim Martin Scorsese yer almakta. Duygusallığa yer yok Rocky der ve tahminlerime geri dönerim.
Gravity’nin tek sorunu oyunculuk kategorileri bana göre. Onun haricinde “En İyi Prodüksiyon Tasarımı”, “En İyi Görsel Efekt”,  “En İyi Özgün Müzik” ve “En İyi Görüntü Yönetimi” kategorilerindeki bütün ödülleri silip süpürecek gibi.

Her: Kesinlikle bu film hakkında şunu demeden geçemeyeceğim “Joaquin Phoenix’in hakkını yedin Oscar iki yakan bir araya gelmeyecek demedi deme”. Bari Leonardo Di Caprio bu ödülü alsa da bir işe yarasa, hasreti dinse. Sırf Leo’ya bu ödülü vermek için Phoenix’i harcamış da olabilirler. İnsan gerçekten hayret ediyor düşündükçe. Çünkü Phoenix, oyunculuk anlamında tek başına bütün mimiklerini konuşturmuş. Daha ne istemişler acaba. Neyse, Her “En İyi Film” kategorisine aday olmasına rağmen ona bu ödülü yedirtmezler. İyi bir film ama oyunculuk ve yönetmenlik kategorilerinden dışlanmış bir film. Gerçi böyle dışlanmışlık örnekleriyle karşılaşsak da Oscar bir bakıma çok ekstrem olmadığı sürece kendi ipuçlarını içinde barındıran bir denklem kıvamında yolunda devam etmekte.  Film bana göre “En İyi Orijinal Senaryo Ödülü” ile geceyi kapatacak. “En İyi şarkı” kategorisinin de güçlü adayı fakat alması muğlak.

Nebraska: Oscar’ın sevdiği ama bir o kadar da sevmediği bir film bana göre. Sebebi ise, naifliği elinden bırakmadan ilerlemesi. Oscar şansının düşük olduğuna inanıyorum. Film gönüllerin Oscar’ını kazandı deriz bizde. Nebraska, izleyiciye Amerika’nın başka bir yüzünü, yaşlı bir insanın bir umut uğruna çıktığı yolculuk göstermekte.

Philomena: 70. Venedik Film Festivali’nde “En İyi Senaryo Ödülü”nü kaptı ve Oscar yarışını kızştırdı bu film. Fakat senaryo dışında da hiçbir iddiası olmayan bir film.

The Wolf of Wall Street: Scorsese’nin yönetiminde olmasına rağmen bir Leonardo DiCaprio filmi diyebiliriz bu film için. Leo’nun kendi içindeki dönüşümü, yaşadığı aykırı yaşam, dibe vuruşu ve oradan çıkışı çok güzel anlatışmış. Filmin süresinin uzunluğundan zaman zaman ritmini düşük bulmama rağmen efsaneleşen bir Leonardo Di Caprio var karşınızda. Bu oyunculukla daha da Oscar vermezlerse kepenkleri kapatıp gidelim bana göre. Leo’nun kendi kategorisi içerisinde güçlü rakipleri bulunmasına rağmen hepsinden bir adım önde bulunmakta. Tabi bu kadar beklenti karşısında akademi’nin ters köşe yapmasını da beklemiyor değilim. “En İyi Film” iddialı bir laf olur bu film için. Zaten alacağına dair bir umudum da yok. Ayrıca bu filmle Scorsese’nin “En İyi” olarak anılmasına gönlüm razı gelmez. Yönetmen kategorisi içinde açıkçası sürpriz isim olarak görmeme rağmen pek de rağbet etmiyorum. Sanırım geceyi sadece “En İyi Erkek Oyuncu” kategorisi ile kapatıp gidecekler.

En İyi Yönetmen
Steve McQueen – “12 Years a Slave” (ama oscarı verecekleri yüksek ihtimaller arasında)
David O. Russell – “American Hustle”
Alfonso Cuaron – “Gravity”
Martin Scorsese – “The Wolf of Wall Street”
Alexander Payne – “Nebraska”

En İyi Kadın Oyuncu
Amy Adams – “American Hustle”
Cate Blanchett – “Blue Jasmine” (Meryl Streep ile çekişmesinin galibiyetini teşekkür konuşması ile taçlandıracak isim olacak)
Sandra Bullock – “Gravity”
Judi Dench – “Philomena”
Meryl Streep – “August: Osage County” (Kesinlikle çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Hatta ödül almak hakkı ama akademi görmezden gelecek gibi. Bana kalırsa artık Meryl Streep’e ödül vermek yerine Meryl Streep ödülleri düzenlenmeli)

En İyi Erkek Oyuncu
Chiwetel Ejiofor – “12 Years a Slave”
Christian Bale – “American Hustle”
Leonardo DiCaprio – “The Wolf of Wall Street” (tartışmasız bu ödülü hak eden isim)
Matthew McConaughey – “Dallas Buyers Club”
Bruce Dern – “Nebraska”

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Michael Fassbender – “12 Years a Slave” (12 Years s Slave bana göre ne başrol ne de yönetmen başarısıyla oluşmuş bir film. Bu film bana göre yardımcı oyuncuların başarısıyla kendini varetmiş bir film. Kendini her filmiyle ayrı ayrı hayranlık duymamızı sağlayan Michael Fassbender ödüle kavuşan isim olmalı)
Bradley Cooper – “American Hustle”
Barkhad Abdi – “Captain Phillips”
Jared Leto – “Dallas Buyers Club” (Dalla Buyers Club’da sergilediği oyunculuk ve filmin sürecindeki fiziksel değişimi takdire şayan bir oyunculukla taçlanmış Jared Leto’nun. Zaten Leto, rolüyle ödülleri toplayıp evine götürdü. Bu kategorinin yarışı Fassbender ile aralarında geçecek ve kim kazanırsa kazansın iyi olan kazanmış olacak)
Jonah Hill – “The wolf of Wall Street”

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Lupita Nyong’o – “12 Years a Slave” (Fasbender’a söylediğim gibi yardımcı oyuncuların başarısıyla kendini var etmiş bir filmde Nyong’o yediği her bir kırbaç acısını da bizlere yaşatarak bu ödülü gerçekten hak ettiğini göstermiştir. Ve ödülün tartışmasız olarak gideceği bir diğer isimdir kendisi)
Jennifer Lawrence – “American Hustle”
Julia Roberts – “August: Osage County”
June Squibb – “Nebraska”
Sally Hawkins “Blue Jasmine”

En İyi Uyarlama Senaryo
John Ridley – “12 Years a Slave” (America’nın günah çıkarmasına dönerse ödülü alacak filmdir)
Julie Delpy, Ethan Hawke & Richard Linklater – “Before Midnight” (Günah çıkarma bir kenara bırakılırsa ödülü alacak filmdir)
Billy Ray – “Captain Phillips”
Steve Coogan & Jeff Pope – “Philomena”
Terence Winter – “The Wolf of Wall Street”

En İyi Orijinal Senaryo
Eric Warren Singer & David O. Russell – “American Hustle”
Woody Allen – “Blue Jasmine”
Spike Jonze – “Her” (Kesinlikle kategorinin en güçlüsüdür Her ve ödülü kapıp gidecektir)
Bob Nelson – “Nebraska”
“Dallas Buyers Club”

En İyi Görüntü Yönetimi
“The Grandmaster” Philippe Le Sourd
“Gravity” Emmanuel Lubezki (Uzayı izleyiciye yaşatma başarısından dolayı)
“Inside Llewyn Davis” Bruno Delbonnel
“Nebraska” Phedon Papamichael
“Prisoners” Roger A. Deakins

En İyi Kurgu
“American Hustle” (Film içerisinde kurgu tekniklerindeki başarı ve bunu filmin akışına yansıtmaları izleyiciyi sıkmadan, keyifle izlenecek bir akışla sunulmasından dolayı)
“Captain Phillips”
“Dallas Buyers Club”
“Gravity” (Kategori içerisinde sürpriz isim. Ödüller açıklanırken bir sürpriz yaşatabilme olasılığı yüksek bir film. Çünkü film içerisinde müzikle birleşen gerilim anları hissedilebilir boyutta yansıtılmış)
“12 Years a Slave”

Yabancı Dilde En İyi Film
The Broken Circle Breakdown” (kararsız kaldığım film)
“The Great Beauty”
“The Hunt”
“The Missing Picture”
“Omar”

En İyi Özgün Müzik
“The Book Thief” John Williams
“Gravity” Steven Price
“Her” William Butler and Owen Pallett
“Philomena” Alexandre Desplat
“Saving Mr. Banks” Thomas Newman

En İyi Şarkı
“Alone Yet Not Alone” from “Alone Yet Not Alone”
Music by Bruce Broughton; Lyric by Dennis Spiegel
“Happy” from “Despicable Me 2”
Music and Lyric by Pharrell Williams
“Let It Go” from “Frozen”
Music and Lyric by Kristen Anderson-Lopez and Robert Lopez
“The Moon Song” from “Her”
Music by Karen O; Lyric by Karen O and Spike Jonze (Thedore ve Samantha aşkına inananlar için)
“Ordinary Love” from “Mandela: Long Walk to Freedom”
Music by Paul Hewson, Dave Evans, Adam Clayton and Larry Mullen; Lyric by Paul Hewson

En İyi Animasyon Film
“The Croods”
“Ernest & Celestine”
“Frozen”
“Despicable Me 2”
“The Wind Rises”

En İyi Kostüm Tasarımı
“American Hustle” Michael Wilkinson
“The Grandmaster” William Chang Suk Ping
“The Great Gatsby” Catherine Martin
“The Invisible Woman” Michael O’Connor
“12 Years a Slave” Patricia Norris

En İyi Görsel Efekt
“Gravity” Tim Webber, Chris Lawrence, Dave Shirk and Neil Corbould
“The Hobbit: The Desolation of Smaug” Joe Letteri, Eric Saindon, David Clayton and Eric Reynolds
“Iron Man 3” Christopher Townsend, Guy Williams, Erik Nash and Dan Sudick
“The Lone Ranger” Tim Alexander, Gary Brozenich, Edson Williams and John Frazier
“Star Trek Into Darkness” Roger Guyett, Patrick Tubach, Ben Grossmann and Burt Dalton

En İyi Ses Miksajı
“Captain Phillips” Chris Burdon, Mark Taylor, Mike Prestwood Smith and Chris Munro
“Gravity” Skip Lievsay, Niv Adiri, Christopher Benstead and Chris Munro
“The Hobbit: The Desolation of Smaug” Christopher Boyes, Michael Hedges, Michael Semanick and Tony Johnson
“Inside Llewyn Davis” Skip Lievsay, Greg Orloff and Peter F. Kurland
“Lone Survivor” Andy Koyama, Beau Borders and David Brownlow

En İyi Ses Kurgusu
“All Is Lost” Steve Boeddeker and Richard Hymns
“Captain Phillips” Oliver Tarney
“Gravity” Glenn Freemantle
“The Hobbit: The Desolation of Smaug” Brent Burge
“Lone Survivor” Wylie Stateman

 En İyi Prodüksiyon Tasarımı
“American Hustle”
“Gravity”
“The Great Gatsby”
“Her”
“12 Years a Slave”

En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı
Dallas Buyers Club
“Jackass Presents: Bad Grandpa”
“The Lone Ranger”


Yorumlar

Popüler Yayınlar