Para Para Para: “The Wolf of Wall Street”
“Şimdi
sizden bu kalemi bana satmanızı istiyorum”. İşte her şey bu sözün içini
doldurmak ve doğru hamlelerle doğru stratejiyi yakalamakta yatıyor. Martin
Scorsese’de bunu yapıyor ve karakterinin akıl almaz bir ucubeyi nasıl değerli
bir varlığa dönüştürerek satmasını izletiyor. Ve o satışın ardından
karakterinin nasıl bir imparatora dönüştüğünü anlatıyor.
Aslında Belfort yarım kalmış bir
hikayenin tamamlayıcısıdır. Belfort, ne kadar zirveye çıkarsa çıksın, ne kadar
uyuşturucunun dibine kadar dalarsa dalsın, ne kadar kadınla beraber olursa
olsun aslında o “Mark Hanna”nın izinden gitmektedir ve aslında Mark Hanna’yı
içselleştirerek onun bıraktığı yerden hayatına devam etmektedir. Belfort’un
taktikleri, motivasyon konuşmaları, ikna etme konusundaki birikimi,
uyuşturucuya olan düşkünlüğü hepsi Hanna’dan aldığı miraslardır ve o yer yer
kısacık bir dilimde edindiği bilgileri filmde de tekrarlayarak izleyenlere
Hanna’yı hatırlatmadan geçmez.
Bana sorarsanız bu senenin “En
İyi Erkek Oyuncu” ödülüne en yakın isim The Wolf of The Wall Street’teki Jordan
Belfort karakteriyle Leonardo Di Caprio, fakat üzücüdür ki bu filmdeki bu rol
ile en iyi oyuncu adayıdır. Di Caprio’nun daha iyi performanslarını izlesek de
yine de The Wolf of Wall Street’teki oyunculuğu da takdire şayan. Kaderin bir
cilvesi midir bilinmez ama yılların Oscar mağduru Scorcece’de onca iyi filmine
rağmen 2006 yapımı The Departed ile bu mağdurluğuna son vermiştir. Yani onca
başyapıtın ardından “nihayet”leri de benzeyecek gibi görünüyor. Scorcece ve Di
Caprio ortaklığı birbirleri üzerinde ne kadar tesirli oldu onu 86. Oscar ödül
gecesinde öğreneceğiz.
Napolyon’un
sözünden de yola çıkarsak “Para, para, para” Scorsese yönetimindeki filmimizin
ana temasını oluşturmakta. Para her şey midir? Evet Jordan Belfort için her
şeydir. Belfort için para yaşamdır, nefes almaktır, uyuşturucudur, sekstir…
Belfort’a göre para insanlara sadece daha iyi bir yaşam, daha iyi yiyecekler,
daha iyi bir araba almayı ya da daha iyi seksi sağlamaz. Aynı zamanda insanları
daha iyi bir insan yapar. İyi insan olmak ise, her hangi bir partiye ya da
bağış derneklerine bol sıfırlı çekler yazıp cömertçe bağışlarda bulunmaktan
geçer.
Yine bir Scorsese ve Leonardo Di
Caprio ortaklığı ve yine içi dolu ama bir o kadar da gereksiz uzatmalara maruz
kalan bir film. Film derdini gayet güzel anlatıp içi dolu bizlere veda
edecekken adeta Türk dizilerinden alışık olduğumuz uzatmalar misali sündürdükçe
sündürülmüş. Her ne kadar filmin dinamizmi toparlamasını hedeflese de filmde tansiyonun
düştüğü anlarda yaşanmakta.
Scorsese, Belfort ile öyle bir
karakter yaratmış ki ondan ne nefret edebiliyorsunuz ne de onu sevebiliyorsunuz
fakat ona bolca kızıyorsunuz, genelde de ondan tiksiniyorsunuz. Belfort’un
hırsından tiksiniyorsunuz, seks düşkünlüğünden tiksiniyorsunuz, insanları
kullanmasından tiksiniyorsunuz, onları kandırmasından zaten tiksinmişsiniz. Ama
öyle bir an geliyor ki ona acıyorsunuz. Zekasını seviyorsunuz, olaylardan
sıyrılabilen kıvrak zekaya belki de aşık oluyorsunuz. Scorsese, aslında Belfort
hakkında ne düşünmemiz gerektiğini çok net sunmuş. Net bir karakter var
karşımızda. Ne bir eksiği ne de bir fazlası.

“Kezban” sözlerinden görülmesine
rağmen bu filmde de görüyoruz ki erkekler parayı bulunca önce arabayı sonra hayatındaki
kadını değiştirirmiş. Belfort’ta şaşılmayacak şekilde bunu uygular. Sefillik
dönemini atlatmanın ardından başka bir aşka yelken açar fakat her gece başka
kadınlarla gözlerini kapayarak.
Scorsese, filmde tamamen tüketim
ve kapitalizm üzerine örülü bir hayatı sunarken Wall Street dünyasının ne kadar
sahtekarlıklarla dolu olduğunu çekinmeden anlatmayı tercih eder. İnsanların
nasıl kandırıldıklarını, onların paralarıyla kimlerin zenginliklerine zenginlik
kattığını, sahte mutlulukları, İsviçre Bankaları büyüsünü… kısacası her şeyi
anlatmıştır. Filmde sürekli bir tüketim kültürü çılgınlığının empoze edilişi
söz konusudur. Daha çok kazanalım, daha çok harcayalım daha daha daha…
Doyumsuzluk ve doyum arasındaki ince çizgilerle adımlar atılmış.

Yorumlar