Haftasonu: "Güzelim Tatil"
Tatille dolu güzel bir haftasonu bizi beklerken yapsak yapsak en ucuz olanından ne yapsak acaba.
Günlerden Cuma olmuş plan yapmanın tam zamanı diye düşünme vaktidir. Cumadır güzelim tatil habercisi (mübarek oluşunu bir kenara bırakırsak tabi). Gerçi hali hazırda okulların tatilde olması ayrı bir mevzu.
Haftasonu sabah uygun bir saatte uyanılır (bizler için genelde bu saat 09.00 olur). Güzelim uyku artık bölünmüştür, kalkma vakti. En illet olduğum şey tatillerde uyumak için o kadar zaman varken yine de erken kalkmak, göz yorgunluğuna aldırmadan erken kalkmaktır. Murphy Kanunları ne de olsa (bir ara bu kanunlardan da bahsetsem çok güzel olur)
Sabah kalktık mecburen (zaten kalkacaktık. Erken kalkan çok yol alırdır felsefemiz). Güzel bir kahvaltı bizi bekler. Günün ilk yemeği önemli olmalı. Mide o an bayramını yaşacayacak onu mahçup etmemek gerek. Ailecek mutfakta toplaşılır. Biri gider ekmek fırınından sıcak pideler alır, diğer fertlerden biri çayı demler, bir diğeri masayı hazırlarken diğer eleman da haftasonu kahvaltısına uygun şeyler hazırlar (örneğin sucuklu yumurta, kaşarlı patates, menemen vs..).
Koşturmacalar sonucu kahvaltı hazırlanır, beraberce güle oynaya sohbet ede ede kahvaltılar yapılır. Sonra… Ya sonra ne yapılacak? İşte tam burada devreye girerek haftasonu öncesi güzel film önerileriyle haftasonu faaliyet raporu sizlere. Öncelikle sinemaya gitmek güzel bir faaliyet olur sizler için. Evden çıkar, biraz dolaşıp, hava almanızı da sağlar. Akdeniz bölgesinde yaşayanlar şanslı. Güzel güneşli bir haftasonu onları bekliyor. Neyse gelelim sinemalarda bu hafta neler var: ![]() Biutiful Meksikalı ünlü yönetmen Alejandro González Iñárritu’un yönettiği 21 Gram, Babil ve Paramparça Aşklar ve Köpekler den farklı olarak bir babanın “karşılaşmalar barındırmadan” hikayesi anlatılmakta. Filmin oyuncu kadrosunda ise her oyunculuğuyla insanları büyüleyen Javier Bardem (Uxbal) yer almakta. Hatta Alejandro González Iñárritu’un senaryoyu Bardem’i düşünerek karakteri yarattığı söylenmekte. Biutiful, gösterildiği Cannes Film Festivali’nde jüriden tam not almıştı. Filmden kısaca bahsedecek olursak; Barcelona’da geçen hikayede, Oscar ödüllü aktör Javier Bardem Uxbal adında kanuna aykırı işleri yüzünden başı polisle derde giren bir adamı canlandırıyor. Biutiful, zorunlu olarak yaptığı yasadışı işlerle para kazanmaya çalışan sorunlu ama sadık ve duyarlı bie babanın hikayesi. Baba olmayı, sevgiyi, suhsallığı, suçu, pişmanlığı ve ölümlülüğü, Barcelona’nın tehlikeli yer altı dünyasında dengelemeye çalışan Uxbal’ın hikayesini sinema perdesine taşıyan yapımda, parasını kazanmak için hiçbir kural tanımayan ve çocukları için yaptığı fedakarlıkların sınırı olmayan Uxbal’ın hikayesini izleyeceğiz. ![]() Aşk Tesadüfleri Sever Bu haftanın Türk Filmleri köşesinde ise Yahşi Batı ve Sınav filmlerinden tanıdığımız Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği “Aşk Tesadüfleri Sever” filmi yer almakta. Filmin senaryosu Nuran Evren’e ait. Film pek çok ünlü ismi oyuncu kadrosunda görmekteyiz: Mehmet Günsür, Belçim Bilgin Erdoğan, Altan Erkekli, Yiğit Özşener, Ayda Aksel. Aşk Tesadüfleri Sever, Çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen ve 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz (Belçim Bilgin), kendilerini engellerle dolu aşk macerasının içinde bulurlar. Bir yandan da geri dönüşlerle onların geçmişlerini izlerken, diğer yandan da Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarında gezerek, dönemin unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğeleri, müzikleri, yaşam biçimleri Aşk Tesadüfleri Sever’in nostaljik yönünü tamamlıyor. Aslında tam bir "14 Şubat" filmi olarak görülmekte, siz ne dersiniz? Film gösterime yeni girdi ama müzikleri şimdiden dillere düşmüş bile. |
Kurtlar Vadisi: Filistin

Medehar-ı iftiharımız Polat Alemdarımız kimsenin hakkını kimseye yedirmez raconlarında Filistin’e de el attı. Birde oraların derin devletine aksiyonumla çözüm getireyim dedi. Gözünü sevdiğim Polat Alemdar breh breh breh kuş gibi uçar, arı gibi sokar, o cinstendir yani.
Bizim neyimiz eksikti; Amerikalılarda Rambo varsa bizde de Polat Abi mevcut. Hem onlar sadece kendi iç savaşlarıyla uğraşmışlar. Bizimki uluslar arası çalışıyor. Bakınız ki Filistine’e de el attı. Onlarda sadece bir Vietnam ısıtıp ısıtıp önümüze koydular. Allahtan 11 eylül de oldu ki (bu nasıl bir duadır, oldukça garip) senaristler bayram ett. Tek Amerikalılara değil bizim sektörü de oldukça olumlu etkiledi. Nitekim konu sıkıntısı(!) çeken güzel ülkemin güzel insanları bundan faydalandı. Bakınız ünlü author yönetmen Mahsun Kırmızıgül.
Kısaca bu filmde değinecek olursak; Şaşmaz’lar önderliğinde kotarılmaya çalışılan filmin yönetmeni Zafer Şaşmaz. Oyuncular (tabiî ki) Necati Şaşmaz, Gürkan Uygun.
Filmin konusu: Gazze’ye insani yardım malzemeleri götürmeye çalışan gemilere yapılan kanlı baskın üzerine Polat Alemdar ve arkadaşları Filistin’e gitmiştir. Yapılacaklar bellidir: Bu baskının askeri planlayıcısı ve yürütücüsü olan İsrailli komutan ele geçirilmelidir.
Filistinlilerle kurulan ilk temaslar sayesinde hedefine adım adım yaklaşmaya çalışan Polat Alemdar’ı bazı sürprizler beklemektedir. Hedeflerindeki kişi olan Moşe Ben Eliezer’in kural tanımaz gaddarlığı ve teknolojik imkânları işleri zorlaştırmaktadır. Polat, Moşe’ye ulaşmaya çalışırken, Filistin’de masum insanların nasıl öldürüldüklerini görür. Moşe, köyleri yıkmakta, çocukları öldürmekte ve Polat’a yardım eden herkesi hapse atmaktadır.
Ancak teknolojik imkânlar ve kural tanımazlık, Moşe’yi kurtarmaya yetmeyecektir.
Bunlar sinema alternatiflerinden bir kaçıydı. Zira haftanın yeni 2 filmi de Türk yapımı. Alt yazı sevmedikleri için sinemadan kaçan kesime duyurulur.
Birde evde sinema keyfi yaşamak isteyenlere alternatifler var. DVD keyfi en vazgeçilmezlerimizden oldu. Evde oturmak eş dostla bu keyfi yaşamak ayrı bir güzel. Haftasonu koşturmacalardan uzak şahane bir fikir denebilir. Birkaç film önerisi de sizler için.

Eyvah Eyvah 1’i izlemeyenler için işte bulunmaz fırsat. Ata Demirer’in yazıp başrollerinde oynadığı filmi Hakan Algül yönetti. Başrolde Demet Akbağ’ın da yer aldığı film gülmenin garantisini veriyor bizlere.
Filmin öyküsü; Hüseyin, Çanakkale’nin Geyikli Beldesi’nde ninesi ve dedesiyle yaşayan bir delikanlıdır. Hayatını müzisyenlik yaparak kazanan Hüseyin’in iki büyük aşkı vardır: Biri klarneti, diğeri de sağlık ocağında görevli hemşire Müjgan!
Tam Müjgan’la da, müzikle de hayatı mutlu mesut devam ederken, hiç beklemediği bir nedenle bir yolculuğa çıkması gerekir. Bu yolculuk başta Hüseyin olmak üzere etrafındaki bütün insanların hayatını değiştirecektir. Hatta İstanbul’da şarkıcılık yapan Firuze
Şimdiden iyi haftasonları herkese.
Yorumlar