Buz Devri / Ice Age

20 bin yıl önce, Dünya hiç olmadığı kadar harika ve bir o kadar da tehlikelidir. Hikayenin başında, tüm hayvanlar buzullardan kaçmak için göç ederken, Manfred'in (mamut) kaçmak yerine kalmak istediğini görüyoruz, bu seçim ailesi tarafından geride bırakılmış olan Sid (tembel hayvan) ile tanışmasına neden oluyor. Sid, Manfred'in tüm çabalarına karşın onun yanında kalır.
Kadroya daha sonra bir insan bebeği ve Diego (kılıç dişli kaplan) ekleniyor ve üçü, bebeği ailesine ulaştırmak için yola koyuluyor. Film ilerledikçe Manfred'in ailesine ne olduğu, Diego'nun asıl amacı gibi ayrıntıları anlatılıyor. Animasyon genel olarak neşeli bir hava içinde ilerliyor, yer yer ortaya çıkıp bir meşe palamudu'nun peşinde maceralar yaşayan Scrat Zorlu yolculuklta başlarına gelenleri de bizler izliyoruz. Sid'in her hareketinde kahkaha tufanları kopardık. (firavun faresi) komiklikler yapıyor.
Yönetmen koltuğunda Chris Wegde ve Carlos Saldanha bulunmakta. Seslendirme listesi ise hayli kalabalık (bizdekileri sayarsak) Ali Poyrazoğlu, Yekta Kopan ve Haluk Bilginer.

Tekniği kotaracaz diye hikayeyi koparmışlar. Birileri mağdur olur ve birileri diğerlerini kurtarır. Klasik amerikan vari yapımların kölesi olmuş kalmış bir Buz Devrini önümüze sermişler. Aile portföyüne sokulmaya çalışılmış ardından. Hayvanları hayvanlar dünyasından çıkarıp insan vari hareketlere bürüyerek animasyonların canına okumayı başarıyorlar zaten. Tabi bazı animasyon yapım şirketlerini bu konunun dışına almakta fayda var. Yalnızca hikayede sorun var. Teknik her zaman olduğu gibi harika kalıyor.
Bu filmde ilk filmden hatırladığımız Manfred, Diego ve Sid bu filmde de mevcut. Film Buz Devri'nin sonunda bir vadide yaşayan karakterlerin, erimeyle oluşacak su baskınından kaçışını konu alıyor.
Manfred hala kendi türünden biriyle karşılaşmamıştır. Dünya'da kalan son mamut olduğuna inanmaya başlarken Ellie ile tanışır, ancak Ellie kendisinin mamut olduğunu kabul etmemektedir. Kardeşlerim dediği Eddie ve Crash, ilk filmden tanıdığımız karakterlere katılır ve su baskınından kaçış başlar.

3 boyutlu olayında kesinlikle korsana dur deniyor. Çünkü teknik açıdan korsancıların çoğaltmaları imkansız. Aslında imkansız değilde korsan yollarla oluşturulmaya (çekilmeye) çalışılan görüntülerde çamur kıvamında kalıyor ve talep de söz konusu değil.
3. filmde ilk filmdeki pek çok hatayı görmüş olacaklar ki 2. filme göre kat be kat daha iyi. Yine aile örgüsü içindeler hatta aile git gide genişlemekte. Teknik bir eksiklik zaten bulamıyorum. Çünkü animasyon sınırlarım eksikleri bulacak ölçüde ölçüde değil.
Bu filmdeki hikaye ise; Scrat yine asla ele geçiremediği meşe palamudunun (ve bu sefer belki aşkın da) peşindedir. Manny ve Ellie yavruları minik mamutun doğmasını beklemektedirler. Miskin Sid, bulduğu dinozor yumurtalarından çıkan yavrularla kendine geçici bir aile kurar fakat bu, Sid için pek de iyi olmayacaktır. Kılıç dişli kaplan Diego da arkadaşlarıyla ilişkisinde çok yumuşak bir tavır sergileyip sergilemediğini sorgulamaktadır. Sid’i başına aldığı belalardan kurtarmak için çıktıkları yolculukta kendilerini birden gizemli bir yeraltı dünyasında bulan ekip, karşılaştıkları dinozorlar, aklını kaçırmış gibi duran değişik hayvan türleri, yeni bir bitki örtüsü ve tek gözlü, acımasız dinozor avcısı gelincik Buck ile heyecan dolu ve bir o kadar da eğlenceli bir maceranın ortasında kalırlar. Tarihin en cesur kahramanları Manny, Sid, Scrat, Scratiye, Diego, Buck ve arkadaşları başka hiçbir memelinin cesaret edemeyeceği yerlere gidiyor.
Yorumlar