Saygı Dediğin Tek Dişi Kalmış Canavar


Girizgahları es geçerek meselenin özüne değinmek esastır bazen. O esası koruyayım bende.

Bugün gözünü sevdiğim "Yalnız ve Güzel" ülkem sınırları içinde hangi yurdum insanına sorarsanız sorun "Sinema Aşığı" olmayana az rastlanır. Herkesde bir sinema merakı bir sinema tutkusudur almış başını gidiyor. Kime sorsan bir yönetmenlik aşkı sarmış, başında kavak yelleri. Elinizi sallasanız ya bir yönetmene ya da bir oyuncuya çarpar. Yani insanlar o derece ölür biterler sinema için. İşte size 2 yüzlü bir madalyon.

Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Yıllar yılı (yani ahir ömrümdeki bilinçli gözlemim dahilinde edindiğim sonuca göre) sinir katsayımı arttıran bir olaya şahit olma üzüntüsünü yaşadım (ve malesef yaşamaya devam ediyorum). Film izlemek nerede acayip keyif verir? Elbette sinema salonlarında. Diyelim ki bu keyfi yaşamak için gittiniz bir sinemaya, oturdunuz filminizi izliyorsunuz. "Zırrrr" o da ne? Yanınızdaki insanın telefonu çalıyor. Sesli olarak. Okuma yazma bilmiyor olması imkansız çünkü o an alt yazılı bir film izliyorsunuz (alt yazıyı şu sebeple belirttim: cep telefonlarınızı kapatın ibaresinden dolayı). Ya da Türk filmi diyelim. Film başlamadan önce daha salona girerken yapılan anonsları da mı duymuyor acaba kişi. Sağır olması imkanı yok çünkü işitme engelliler için hazırlananbir salon değil. Neyse zaat-ı muhterem telefonun sesini kapatmayı unuttu diyelim ki insanlık hali olabilir. Beşerdir deriz. Ama o beşerin şaşırttıkları da var. Yahu kardeşceğzim hiç bir şey yapamıyorsan meşgule al arayana mesaj at 2 dakka "Sinemadayım çıkınca ararım" de. Olmadı salonu terk et git. Gözüm görmesin. Telefonu açıp bağıra çağıra "Sinemadayım" demenin anlamı ne? O zaman o salonda rahatsız olan insanlar senin en kutsal varlığın hakkında ileri geri, üslupsuzca konuşmazlar mı? Neden böyle olumsuzluklara izin veriyorsun be hey insan. Ahmaklık diz boyu mudur?

Film daha bitmedi. Yani işkence devam. Hopur hupur bir şeyler yiyen mi yoksa fokur fokur içecek içen mi arasınız. Şap şup ağız egzersizleri duymak zorunda mıyız yahu.

Bir diğer sinir katsayımı arttıran hadise ki en vahimlerinin başında filminn biteceğini anlamasıyla salonu terk etmeye kalkan izleyici. İnanılmaz bir olay ki yazılar geçmeye başladığında adam akıllı insan bulamazsınız salonda. Hani herkes sinema sever ya, tamam işte filmi izleyip defolup gittiler. İşte o kadar aşıklar ki sinemaya o derece yani. Yahu bir bakın, kimler ne yapmış, ne emekler var. Belki daha bitmedi bir atraksiyon gelecek ardından. Ama yok tabakhane hesabı yetiştirecekleri bir şeyleri var. Eee salon boşalınca salonda çalışan görevlilerde işlerini yapabilmek için gözünüzün içine bakıyorlar. Ama siz hala bir inat oturuyorsunuz. Niye? "E saygı" der geçersiniz. Tabi anlayana. Gerçi anlayanda nereden anlıyorsa. Malum yurdum insanı nidaları.

Böyle tabakhane seyircisine iyi ders veren filmlerden biri bence "Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu". Yazılar akıp geçer ve son sahne gösterilir. Giden gitmiştir, kalan sağlar bizimdir. Yanlış hatırlamıyorsam "Slumdog Millionaire"de de böyle bir durum vardı. Orada farklıydı. Filmden ziyade dans gösterisinden ibaretti. Yazılar o dansla geçiyordu sanırım. Pek hatırlamıyorum şimdi ama net hatırladığım şey salondan çıkarken bir anda o dansları yapmaya çalışırken kendimi bulduğum. E haliyle "Napıyor bu kız" bakışları var. Napalım kardeşim sizde sonuna kadar kalsaydınız siz de dans etseydiniz.

Sürprizlerden mahrum kalmamak için lütfen yazılar bitene kadar salonlarda kalın. En azından saygı adına. Emeğe saygı.

Yorumlar

Bgmedia dedi ki…
Geç gelen bir yazı oldu bu bence :)

Sen az daha yazmasan biri muhakkak yazacaktı.

Bu olaya bende ifrit oluyorum he.

Birde okuyorsun yazıları, millet önünde ayakta ilerliyor ''exit''lara.

Normal olanı yapıp biraz yazıları okumaya başla anormal durumuna düşmende çabası.

Herkesin aklında o soru. '' Bu kız napıyor, film bitti birisi söylsin.eheuee'' o iki gram beyniyle espiri yapıp 1 gramlıkları güldürmeyi benim üzerimden başarıyor.

:D

Bende ne dolmuşum ha. :D
Bir Demet İnceleme dedi ki…
geç oldu güç olmadı diyelim..

biz anormaller olarak yaşamaya devam edelim belki bir gün normal oluruz.

o sivrilerde gramlık aklının esprisie doymasın.

Popüler Yayınlar