45. Antalya Altın Portakal Film Festivali ve Ödüller
45 'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali Onur Ödülleri
Sinema Başarı - Hülya Avşar
Onur Ödülü - Yılmaz Atadeniz
Yıldırım Önal Anı Ödülü - Müşfik Kenter
Sinema Emek Ödülü - Aydın Mesut Yurteri
Festival Nişanı - Filiz Akın
Kültür Sanat Ödülleri
Muhterem Nur, Eşref Kolçak, Yücel Çakmaklı
45 'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film
Pazar - Bir Ticaret Masalı - Ben Hopkins
En İyi Yönetmen
Nokta - Derviş Zaim
En İyi Senaryo
Pazar - Bir Ticaret Masalı - Ben Hopkins
En İyi Erkek Oyuncu
Pazar - Tayanç Ayaydın
En İyi Kadın Oyuncu
Vicdan - Nurgül Yeşilçay
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Volga Sorgu Tekinoğlu - Başka Semtin Çocukları - Gitmek
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Pandora'nın Kutusu - Övül Avkıran
En İyi Görüntü Yönetmeni ve Kodak Ödülü Sahibi
Vicdan - Zekeriya Kurtuluş
En İyi Sanat Yönetmeni
Başka Semtin Çocukları - Türker İşçi
En İyi Müzik
Nokta - Mazlum Çimen
En İyi Kurgu
Mustafa Precheva
En İyi Ses Tasarımı ve Miksaj
Kostasvi Variopiotis
En İyi Özel Efekt
Üç Maymun - Burak Balkan
En İyi Kostüm Tasarımı
Zeynep Sırlıkaya
En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı
Vicdan - Vesey Üsten
En İyi Laboratuvar
Fono Film - Gökten Üç Elma Düştü - Vicdan
Digiturk Behlül Dal En İyi Genç Yetenek Ödülü
Başka Semtin Çocukları - Aydın Bulut
Yurtiçi Kargo Dr.Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü
Nokta - Derviş Zaim
İşte bir festival daha bitti. Festival bu ya oldu ya yine polemiklerin zirve yaptığı görüldü ya. Ardından çok konuşulması da doğal olacak çünkü böyle uluslararası arenaya taşınan bir film festivalinin aksaklıklara, yapılan yanlışlara tahammülü olmaması gerek.
Ödüller tam da beklediğim gibi oldu. Beklediğim kişilere beklediğim ödüller gitti. Eh bilmenin haklı gurunuda yaşamıyor değilim yani. Ama beni en çok sevindiren “Nokta” filmiyle Mazlum Çimen’in En İyi Müzik ödülünü bir kez daha alması oldu. Bu film daha gösterime girmedi. Gösterime girmesiyle müzikleri dinlerken neden bu kadar övgülere layık olduğunu anlayacaksınız. Festivaller sağolsun gösterime girmeyen filmleri bile bizlere ulaştırıyor.
Ödül töreninde küfürlerden tutunda saçma sapan kişilerin ödülleri taktim etmesine kadar bir ton hadise yaşanmıştır. Ödül almak kadar ödül vermek te değerli bir olay bana göre. Ödül verecek insanların özenle seçilmiş olmalarını tercih ederdim ki bir kısmı bu özenlikten uzak, vasfı pek çok insanla orantılanamamış kişilerdir. Organizasyonlar ne kadar mükemmel olursa olsun mutlaka insanlar eleştirecek bir olay bulurlar ama mükemmel olması şart gözüyle bakılan durumlarda affetme gibi bir şey söz konusu olamaz, olmamalı. Bu tür organizasyonlara para aktarımında devlet çok cömert. Parasal açıdan bu sorunlar yaşanıyor asla denemez. Sorunların kaynağını başka yerde(!) aramalı ve kol kangren olmadan önce tedavisine geçilmelidir.
Genel olarak “Pazar” ve “Nokta”nın ödülleri topladığı bir festival oldu. Nokta kesinlikle haketti derim ama En İyi Görüntü Yönetmeni konusunda açıkçası beni yanılttı. Bu dalda ödül almasını bekliyordum. Çünkü Nokta görüntü açısından oldukça zor bir film. Görüntü yönetmeninin emekleri yadsınamaz.
Ayrıca festivalde politik hadiseler de yaşanmadı değil. Örneğin Sonbahar’ın tönetmeni Özcan Alper ödülünü işkenceden hayatını kaybeden Engin Cebel’in annesine ithaf etti. Belkide kendi filmiyle örtüşen en doğal hadsedir. Eşref Kolçak ödülünü almaya çıktığında bakana bakarak “Beyin özürlülerin hazırladığı kanun” demiştir. Simultane çevirilerin berbat yapılmıştır. Ve adını unuttum bir kişi mikrofondan gayet güzel küfür etmiştir (s.ktir lan).
Ve sonunda Nurgül Yeşilçay’ında muradına ermesiyle festival bitmiştir. Nurgül mutlu herkesler mutlu. Oh artık festivalin gelmişinin geçmişini saymaz. Neyse olayların izlerini önümüzdeki günlerde çok duyacağız. Şimdilik benden sizlere bu kadar.
Yorumlar